FLORANSA’NIN EŞSİZ MİMARİLERİNE BİR DE BU AÇIDAN BAKIN
Romalılar tarafından M.S. 59’da kurulan ve 2000 yıldır medeniyete ev sahipliği yapan Floransa; mimarisi, kültürel yapısı, sanat ve düşünce alanında dünyaca ünlü eşsiz bir turizm kenti. Toskana bölgesinin başkenti, Rönesans’ın doğduğu topraklarda yer alan Floransa; İtalya’nın en önemli tarihi şehirlerinden bir tanesi. UNESCO tarafından birçok yapının koruma altına alındığı kentin en görkemli mimarilerine tepeden bakarak şehirde nasıl konumlandığını ve kent kimliğine nasıl bir bütünlük kazandırdığını fotoğrafları ile listeledik.
Dünyanın en büyük beşinci Hristiyan kilisesi “Duomo” ya da “Santa Maria del Fiore” olarak da bilinen katedral, 1296-1436 arasında gotik tarzda inşa edilir. Renkli mermerler ile dış cephesi kaplanan yapının içerisindeki asansörle en üst kata çıkarak kentin manzarasını izlemek mümkün. Ayrıca katedralin en tepe noktasında Hz. İsa’nın annesi Meryem’in tamamen altından yapılan ünlü Madonna ve çocuğunun heykeli bulunur.
İtalya’nın en eski ve en ünlü köprüsü “Ponte Vecciho”, 32 metre genişliğe sahip ve üzerinde çoğunlukla kuyumcu dükkânları bulunur. 1345’te yaşanan sel baskınında zarar gören yapı onarıldıktan sonra bugünkü halini alarak günümüze ulaşır. II. Dünya Savaşı’nda Almanya, köprüler şehri olarak anılan Floransa’daki tüm köprüleri bombalasa da Ponte Vecciho’yu es geçer ve savaş sırasında Floransa’nın ayakta kalan tek köprüsü olur.
1059-1128 yılları arasında Romanesk tarzda inşa edilen vaftizhane, şehrin en eski yapılarından biri. 19. yüzyılın sonuna kadar bütün Floransalı Katoliklerin vaftiz edildiği mekânda pek çok sanatçı ve İlahi Komedya eseriyle ünlü İtalyan şair ve siyasetçi Dante Alighieri de vaftiz edilmiştir.
Türkçede Eski Saray olarak geçen Vecchio Sarayı, Rönesans döneminde idari bina olarak kullanılmıştır. İhtişamlı bir geçmişe sahip olan saray, günümüzde Floransa’nın geçirdiği dönemleri anlatan bir sanat ve tarih müzesine dönüşmüş durumda. Saray; biçimsel dengesi, çok sayıda heykeli, üç avlusu ve 1583’ten kalma bir astronomik saat içeren kulesiyle de ünlüdür.
1294’te başka bir yapının üzerine inşa edilen Santa Croce Bazilikası; Michelangelo, Galileo, Machiavelli ve Marconi gibi isimlerin mezar yeri. Floransa’daki 16 şapel arasında en ünlüsü olan bazilika, 1442’de Papa tarafından kutsanır. 115 metre uzunluğundaki “Aziz Francis Haçı”, yapının en dikkat çeken detaylarından biri. Bazilikanın içerisinde Brunelleschi, Giotto ve Donatello gibi Rönesans döneminin önemli sanatçılarına ait freskler sergilenir.
1458’de inşasına başlanan ve Floransa’nın en büyük Rönesans sarayı olan Palazzo Pitti, 1549’da Medici ailesi tarafından satın alındıktan sonra Toskana Büyük Dükalığı’na ait en önemli yönetim rezidansı haline gelir. 18. yüzyılda Napolyon tarafından devlet üssü olarak kullanılan yapı, 1919’da kral tarafından İtalyan halkına hediye edilir.
Şehrin en yüksek noktasında bulunan San Miniato al Monte yani Dağ’daki Aziz Minias Bazilikası, oldukça eski bir yapı. İnşasına 11. yüzyılda başlanan bazilikada, Pinokyo’nun yazarı Carlo Collodi ve İtalya’nın en önemli isimlerinin mezarları bulunur. Geometrik mermerle süslenen bazilikada bulunan Hz. İsa mozaiği, 1260’ta; 1499’da çöken çan kulesi 1535’te tamamlanır. 1923 yılında restorasyon çalışmaları yapılan bazilikanın kulesine kalıcı olarak 40 kilodan fazla dört çan yerleştirilerek bugünkü halini alır.
2,564 okunma